Sanırım bir 3 hafta kadar oluyor, Japonya da “Bunkasai” denilen kültür festivali kutlandı. Festival demeyelim pek de bayram desek daha doğru olur çünkü resmi olarak 1 gün “bunkasai” tatili var idi.Bayram kapsamında çeşitli aktiviteler yapildi.Kumamoto cumhuriyet meydanında vali uzun bir konuşma yapti.Uzayan konuşmadan dolayı sıcaktan fenalaşanların yardımına ambulanslar koştu.Ortaokullar arası “günümüzde geleceğe Kumamoto” adlı resim yarişması ödülleri verildi falan.(külliyen yalan).
Saçma sapan bu girişten sonra sadede gelip devam edelim.Dediğim gibi kültür festivali kapsamında şehirde ve kampüste birsürü aktivite vardı.”Neler yapıyor bu Japonlar bayramlarda seyranlarda?” sorusunun cevabını aramak üzere kendimi yollara vurdum.
İlk durağım yol üstü olduğundan dolayı kampüstü.Kampüsün girişindeki büyük açıklık alana şişme bir sahne kurmuşlardı.(Şişme sahne de nasıl oluyormus?, nedir? Diyenler aşağıda eklediğim bir kaç resme bakıp anlayabilirler).Sahnede gayette kötü çalıp söyleyen bir grup, anlamsız kötü distorsion ve mide bulandıran clean ton eşliğinde rezil bir şarkı söylüyordu.”Belki tanıdık bir şarkı çalarlar dur biraz dinleyim diğer şarkıları” duasını ederek bir yarım saat kadar bu grubu izledim.Tabi ki bildiğim bir şarkı çalmadılar ve tabi ki diğer çaldıkları şarkılar ilkinden çok daha beterdi.Zaten resimlerden de anlaşılacağı üzere şenlikler kapsamında gündüz saat 11 gibi çıkan bu ilk gruba, sınıftan arkadaşları olduğunu tahmin ettiğim kız gürühu dışında talep gösteren pek de olmamıştı.
“Müzik tırt çıktı, diğer olaylar güzel olsa bari” düsturunu edinerek kampusteki diğer atraksiyonlara şöyle bir bakmak için harekete geçtim. Japon ve yabancı öğrenciler, nerdeyse bütün kampus boyunca yollara çeşitli standlar kurmuşlardı.En yakındaki standtan başlayarak bütün kampüsü gezeyim bari dedim.Neredeyse bütün standlar yemek standıydı.(amma çok stand dedim yahu).Koreli öğrenciler kendi standlarinda kore yemeği, Çinliler çin yemeği Japonlarda kendi garip yemeklerini yapıp satıyorlardı buralarda.Sabahın köründe curry’li domuz sosisi yemek "biraz" mideyi zorlayabilir diye yemek standlarından kaçmaya başka şeyler görme umuduyla hızlı hızlı yürümeye başladım ama bir de ne göreyim.Bir kaç zibidi Japon “TURKISH KEBAP” standı kurmuşlar kebap satıyorlar.Hemen ortamlarına dahil olduk.Adam bizi türk olarak bilmediğinden,yabancı edasiyla yaklaştık yanına ve ”Nedir bu abi anlatsana” diyince “yaa işte buna türkish kebap diyorlar, adı üzerinde Türkiye’de çok ünlü bişey bik bik falan..” diye konuşuverdi.
Esas dramın kebap diye sattıkları dürümün içindekilere bakınca başlayacağını bilmiyordum.Halbuki daha gençtim, 24 yaşındaydım hayatımın baharındaydım..Kebap adı altında satılan ve özleminden duvarlara çentik attığım biricik dürümün içinde KARİDES görünce ağlamaya başladım.Dürümün içinde KARİDES vardı.KARİDES lan bildigin karides...”Yemişim Bunkasai de bilmemneyi de” şeklinde küfrederek kampüsten ayrıldık.kendimizi şehre zor attık...
Hem tatlımsı şeyler yiyelim hem de unlimited kahve içelim ( bi kahve alınca diğer kahveler belej) diye Mister Donut’a oturduk.Donutlarımızı yedik.3 bardak Cafee Oree’mizi(Bohemim) ictik.Muhabbetler edildi.sonra da kalkıp Kamitorideki gitar tükkanına gitar bakmaya gittik.Ööyle başıboş gezip durduk..en sonunda yurda gelip günü bitirdik anacım.
Gece de tam odamın karşısında havai fişek gösterisi oldu bayram dolayısıyla.pencere karşısında oturup yarım saat onu izledim.(büyük keyif ya).sonrasında…